Linux Dünyasını Şekillendiren Dört Büyük Dağıtım

Günümüzde Linux dünyası inanılmaz derecede zengin olsa da, her şey birkaç büyük Linux dağıtımıyla başlamıştır. İşte o dağıtımlar!

Şu anda yüzlerce aktif Linux dağıtımı var, ancak bunlardan sadece birkaçı bugünlerde Linux olarak bildiğimiz diğer her şeyin anası ve babası olarak tanımlanabilir. Bugün hemen hemen her Linux dağıtımının üzerinde durduğu temeli onlar atmıştır. Bazıları tarafından sevilen veya bazıları tarafından sevilmeyen bu dağıtımlar, modern Linux dünyasının bugünkü konumuna gelmesinde için temel taşı olmuşlardır.

Bu yazı, Linux dünyasına temel oluşturmuş bu dağıtımların her birine odaklanıyor ve onlara hak ettikleri saygıyı gösteriyor.

Bahse konu dağıtımların hepsi sıfırdan oluşturulmuş dağıtımlardır ve bu yönleriyle de en orijinal Linux dağıtımlarıdırlar. Kendilerinden önceki hiçbir şeyi temel almazlar.

Burada biz herhangi bir sıralama yapmıyoruz. Çünkü, hepsi kendine göre ilk sırayı hak ediyor.

O zaman, başlayalım.

Slackware Linux

Listemizin birinci sırasında bu dağıtımın olmasının iyi bir nedeni var. Zira, 1992 yılında Patrick Volkerding tarafından başlatılan Slackware, dünya çapında hayatta kalan en eski Linux dağıtımıdır. Sadece bu gerçek bile yazıyı burada bitirmek için yeterlidir aslında.

Ama devam edelim.

Helsinki Üniversitesi’nden Finlandiyalı genç öğrenci Linus Torvalds’ın Linux adlı hobi projesini duyurmasından iki yıl sonra, Slackware, 17 Temmuz 1993’te ilk sürümü 1.00 ile sahneye çıktı.

1990’ların ortalarına kadar Slackware, Linux pazar payının yaklaşık yüzde 80’ine sahipti. Bununla birlikte, inanılmaz derecede kararlı UNIX tabanlı sistemlerin hakim olduğu açık kaynak dünyasında Slackware, yeni de olsa, güvenilir sunucu odaklı bir işletim sistemi olarak Linux’un yolunu çizmeye başladı.

Ancak, 1995’te Red Hat Linux ufukta belirdiğinde, dağıtımın popülaritesi azalmaya başladı ve Slackware artık eskisi kadar popüler değil. Tabii ki, hala en iyi Linux dağıtımlarından biri. Ancak Slackware, kullanıcı dostu olmaktan ziyade son derece özelleştirilebilir ve sağlam olacak şekilde tasarlandığından, popülaritesi azaldı.

Muhtemelen bu dağıtımla ilgili en şaşırtıcı şey şudur: Otuz yıl önceki ilk sürümünden bugüne, Slackware halâ aynı Slackware’dir. Dağıtımın kurulum aracı, o zamankiyle aynıdır. Ayrıca, işletim sisteminin genel işlevselliği, oluşturulduğu ilk günden itibaren ortaya konan felsefe ve ilkeleri yakından takip etmektedir.

Yıllar boyunca Slackware Linux, günümüzde çoğu Linux dağıtımının yaptığı gibi popülerlik uğruna kullanışlı grafik yükleyiciler, kullanışlı paket yöneticileri, gösterişli masaüstü ortamlarına sahip olmayı önemsemedi ve yolunu hiç değiştirmedi.

Her şey sistemin kararlılığına bağlıdır ve kullanıcının her öğeyi bilmesini gerektirir. Ayrıca Slackware, Linux dağıtımları arasındaki genel teknolojik eğilimlere boyun eğmeyi de reddediyor. Örneğin, Slackware’da systemd‘yi bulamazsınız. Bunun yerine, sistem kendini başlatmak için bir BSD-init betik sistemi kullanır.

Bunun da ötesinde, APT, DNF ve Pacman gibi paket yöneticilerine alışmış kullanıcılar için alışılmadık bir şey var: Slackware’in paket sistemi bağımlılıkları desteklemez. Bir şeyin çalışmasını istiyorsanız, ilgili bağımlılığı manuel olarak yükleyerek onaylamanız gerekir. Her şey açık aslında: Hiçbir şey bilginiz olmadan sisteminize kurulamaz.

Slackware, UNIX köklerine sadık kalmaya devam ediyor ve bu nedenle de popülerlik denilen şeyin bedelini ödüyor.  En son piyasaya sürülen sürüm olan Slackware 15, bu çok sevilen, neredeyse “kült” olarak adlandırabileceğimiz dağıtımın efsanesini sürdürüyor.

Ve son olarak Slackware, aşağıda listelenen diğer üç dağıtım kadar sayısız çatala sahip değildir. Ancak bu onun, bir zamanlar yeni gelişen Linux dünyasını şekillendiren, yolunu açan ve bu yolda izlerini sonsuza dek bırakan dağıtım olduğu gerçeğini asla değiştirmez.

Debian

Slackware’den birkaç ay sonra Debian GNU/Linux sahneye çıktı.

İlişkili: Debian Linux Dağıtımının Kısa Tarihçesi

İlişkili: Debian: En Kararlı ve Popüler Linux Dağıtımlarından Biri

Ian Murdock, 16 Ağustos 1993’te Debian Projesini resmen kurdu, ancak ilk kararlı sürüm 1996’da piyasaya sürüldü. Ian, Debian’ın Linux ve GNU ruhuyla açık bir bir dağıtım olmasını amaçlamıştır.

Debian, başladığında, her geliştiricinin ve kullanıcının çalışmalarına katkıda bulunabileceği tek dağıtımdı. Ve halen Debian, ticari bir varlık olmayan Linux’un en önemli temsilcisi olmaya devam ediyor.

Debian’ın geliştirilmesinden, altyapısının bakımından veya projenin genel yönünden tek başına sadece projenin kendisi sorumlu değildir. Bunun yerine, her şey topluluğun elindedir.

Dağıtımın uzun ve gururlu bir geçmişi var. Mümkün olan en iyi özgür yazılım işletim sistemini üretmek için birlikte çalışan, çok fazla sayıda geliştiriciden oluşan, dünya çapında bir gönüllüler topluluğuna sahiptir.

Ayrıca Debian, proje liderinin geliştiriciler tarafından oylandığı seçimlere sahip tek özgür yazılım projesidir.

Ek olarak, daha kapsamlı bir Debian geçmişi istiyorsanız, geliştiricileri, en başından beri Debian tarihiyle ilgili her şeyi içeren mükemmel belgeler hazırlamışlardır.

Debian, var olduğu süre boyunca ve günümüzün Linux ortamında bıraktığı büyük ayak izi ile kendisini en güvenilir ve istikrarlı Linux dağıtımlarından biri olarak kabul ettirmiştir. DistroWatch’a göre, yaklaşık 120 Linux dağıtımı Debian’a dayanmaktadır.

Örneğin, Ubuntu. Neredeyse Linux ile eşanlamlı hale gelen bu dağıtım, Debian temeli üzerinde sağlam bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Listeye MX Linux, Deepin, Kali Linux vb. ile devam edebiliriz.

Ancak Debian’ı benzersiz kılan ve ona Linux onur listesinde hak ettiği yeri veren şey tam olarak bu değil. Debian’ın büyüklüğü, açık kaynağın muazzam gücünün canlı, nefes alan bir kanıtı olması gerçeğinde yatmaktadır. Debian, kamu yararı için birlikte çalışan binlerce gönüllünün çok başarılı bir eseridir.

Ve belki de en önemlisi, Debian, açık kaynak hareketinin arkasındaki fikir ve felsefeye mümkün olduğunca sıkı sıkıya bağlı kalan günümüzün en popüler Linux dağıtımıdır.

Bu nedenle, açık kaynak ruhuna bağlı dağıtımların en temiz, en istikrarlı ve en sadık olanını arıyorsanız, Debian GNU/Linux’tan ileri gitmeyin.

Red Hat Linux

1994 yılında, Debian’ın ortaya çıkmasından bir yıl sonra, en önemli Linux dağıtımlarının üçüncü üyesi olan Red Hat Linux sahneye çıktı.

1993’te Bob Young, Linux ve UNIX yazılım aksesuarları satan bir katalog işletmesi olan ACC Corporation’ı bünyesine kattı. Aynı sıralarda Marc Ewing, Red Hat Linux adını verdiği kendi Linux dağıtım şirketini kurmuştu.

Bundan kısa bir süre sonra, 1995’te Young, Ewing’in şirketini satın aldı ve ikisi birleşerek Red Hat Software oldu. Young, CEO olarak görev yapmaya başladı. Bu nedenle, Red Hat Linux kurumsal dünya için ve en baştan kâr için tasarlandı.

Elbette bunda yanlış bir şey yok.

Red Hat, açık kaynak iş modeline öncülük etti. Dağıtım, iş dünyasında uygulanabileceğini ve büyük kârlar getirebileceğini kanıtladı. Kurumsal Linux çözümlerine odaklanan Red Hat, kullanıcılarına olağanüstü kararlılık ve birinci sınıf destek sunar.

Debian’ın türevi Ubuntu sayesinde Linux masaüstü dünyası değiştiyse, aynı şekilde,  CentOS ve daha yakın zamanda AlmaLinux ve Rocky Linux ile Red Hat, Linux sunucu dünyasını değiştirdi.

Red Hat mühendislerinin çalışmaları sayesinde dünya çapında milyonlarca kullanıcı ve işletme, benzeri görülmemiş kararlılık ve güvenilirlik için Red Hat veya Red Hat tabanlı dağıtımları kullanıyor.

Tabii ki Fedora’yı da unutmayalım. Red Hat tarafından destek gören, topluluk destekli bir projedir. Her sürümde, Fedora Linux giderek büyüyor ve Linux masaüstü pazarından daha büyük bir pay alıyor.

Son olarak, Red Hat’in açık kaynak hareketine muazzam katkısının olduğunu söylemeden geçemeyiz. Örneğin, Gnome. Red Hat’in Gnome masaüstüne en çok katkı sağlayan olduğunu ne kadarımız biliyor?

LibreOffice, PulseAudio, Xorg, D-Bus, PolicyKit, NetworkManager, KVM, OpenSSH gibi şeylerle listeyi uzatabiliriz. Diğer bir deyişle, Red Hat mühendislerinin muazzam yardım ve katkıları sayesinde her gün kullandığımız yazılımlar daha mükemmel hale geliyorlar.

Bu yüzden Red Hat bir teşekkürü hak ediyor.

Arch Linux

Linux dünyasını şekillendiren Linux dağıtımları listemizin son katılımcısına geldik, Arch Linux. “Sadece” 20 yıllık bir geçmişe sahip ve burada listelenenler arasında en genç dağıtımdır.

Kanadalı bir programcı olan Judd Vinet tarafından 2001 yılında geliştirilen Arch Linux, Mart 2002’de ilk resmi sürümü olan v0.1’i yayınladı.

2002’de Linux alanının dünyasının görünüyordu? Önde gelen üç oyuncu vardı: Mandrake, Red Hat ve Debian. Tabii ki, bu yıllar aynı zamanda Gentoo için de  altın yıllardı. Ancak bu dağıtım, ortalama bir Linux kullanıcısının onunla başa çıkması için çok zordu. Halâ da öyle.

Ve sonra sahneye Arch Linux  çıktı.

Arch Linux, kısmen Gentoo felsefesine bir nebze yakındır, ancak ondan daha erişilebilir bir yaklaşım sunar.

Evet, Arch Linux’un kurulum kolay değildi, ancak sıradan bir Linux kullanıcısının biraz daha fazla çaba sarf ederek üstesinden gelemeyeceği kadar da değil.

Sonuç olarak, kullanıcı Linux dünyası için yeni bir şeye sahip oldu: Bir kez kurun ve sistemi düzenli olarak güncelleyerek ve sürekli olarak son teknoloji yazılımları alarak onu sonsuza kadar kullanın. Bugün buna Yuvarlanan Sürüm (Rolling Release) modeli diyoruz.

İlişkili: Yuvarlanan Sürüm(Rolling Release) Sürüm Linux Dağıtımı nedir?

İlişkili: Rolling Release(Yuvarlanan Sürüm) Dağıtım ve Bunları Kullanmanın Gerçek Faydaları

Dağıtım,  sadelik ve basitlik felsefesinin* arkasında durarak, kullanıcılara sistemlerinin nasıl çalıştığı ve göründüğü konusunda tam kontrol olanağı sağlar. Ve bu felsefe, sistemleri üzerinde tam kontrol ile bakımı kolay ve basit bir işletim sistemi kombinasyonu arayan binlerce tecrübeli Linux kullanıcısı tarafından hızla benimsendi.

*(KISS-Keep It Simple, Stupid)

Yıllar geçtikçe, Arch Linux onu neredeyse bir kült haline getiren bir hayran kitlesi kazandı.

Elbette Arch Linux için kullanımının karmaşıklığı  hiçbir zaman bir hedef olmamıştır. Bunun yerine dağıtımın amacı Linux kullanıcılarına her zaman Linux’u kullanma konusunda en basit yaklaşımı sağlamaktır.

Arch Linux, üzerinde mümkün olduğunca az değişiklik yaparak mümkün olan en yeni yazılıma sahip olmanıza olanak sunar. Kısacası Arch Linux ile, bugün sahip olabileceğiniz en saf Linux deneyimlerinden birini elde edersiniz.

Arch Linux’un sağladığı avantajları kullanan birçok dağıtım ortaya çıktı. Örneğin Manjaro ve EndeavourOS gibi dağıtımlar, Arch Linux’un güçlü omuzlarında yükseldiler ve onun en önemli dezavantajı olan karmaşık kurulum sürecini ortadan kaldırdılar. Sonuç olarak da, sayısız Linux kullanıcısı için hızla tercih edilen masaüstü sistemleri haline geldiler.

Bazıları tarafından tutkuyla beğenilen ve bazıları tarafındansa ısrarla reddedilen Arch Linux, son 20 yılda Yuvarlanan Sürüm (Rolling Release) modelinin açarak modern Linux tarihindeki yerini garantiledi.

Bitirirken…

Bu yazıda bahsi geçen dağıtımlar, Linux dünyasını şekillendiren temel Linux dağıtımlarının “muhteşem dörtlüsü” idi.

Sonuç olarak, seçme özgürlüğü Linux’un güzelliğidir ve bunlardan veya yüzlerce başkalarından birini seçmek kullanıcıya ait bir karardır.

Bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Sizi okuyucularımız olarak görmek bir ayrıcalıktır!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir