Bizden Beklenir

Ege. Ele avuca sığmaz, yaramaz ama sevimli ve akıllı. Biraz da el bebek gül bebek büyütülmüş olması hasebiyle, şımartılmış. Her şeye rağmen kahrı çekiliyor. Akademik başarısı yüksek. Unutmadan, çok ama çok geveze.

Nüktedan da kerata! Sevdiriyor kendini her türlü.

Birinci sınıftan beri Ege’nin yazı yazma ile ilgili bir sorunu var. Kargacık burgacık yazıyor, yazdıkları neredeyse okunmuyor. Aslında düzeltme konusunda çok istekli ve gayretli ama bir türlü yapamıyor. Ben de her zaman “Ege, yazı okunmuyor,” diyorum. Ben öyle dedikçe daha da çok gayret ediyor düzeltmek için, lâkin olmuyor, olmuyor.

Öyle böyle, bu bozuk yazıyla 4. sınıfa kadar geldi Ege. Hatta ortaokula da birkaç ay kaldı şunun şurasında ve en ufak düzelme emaresi de yok yazıda.

Türkçe dersinde kitaptan bir etkinlik yaptık. Herkes ikişer soru yazdı, yazdığı soruları cevapladı, sıra yaptıklarını okumaya geldi. İlk sırada Zeynep okudu, hemen yanında Ege var. “Oku Ege,” dedim.

Ege okumaya başladı, birkaç kelime okumuştu ki tıkandı. Hık mık etti, deftere bir o taraftan baktı, bir bu taraftan bir türlü olmadı, söktüremedi. İki elini alnının iki yanına vurdu, kendi kendine sesli sesli söylenmeye başladı:

“Anaaaaa, harbiden öğretmen haklıymış, kendi yazımı okuyamıyorum ya beeen!”

Sınıfça gülüştük.

Son derste okumak için kitap dağıttım. Okuyup getirmelerini istedim, kitabını okuyup getirenin yeniden kitap alabileceğini vurguladım. Kimi olduğunu tam tespit edemedim konuşmalar arasında ama birisi “Öğretmenim, ya okumadan getirirsek?” diye sordu.

Doğru, ya okumazlarsa?

Tam ben bir şey söylemek için ağzımı açmışken Ege söz aldı:

“Öğretmenim, en iyisi sen bizi kitaplardan sınav yap.”

Kaşlarımı çattım.

“Niye, ben size güvenemeyecek miyim?”

Ege sinsi sinsi gülümseyip ağzını da yamultarak bir kabadayı edasıyla cevapladı:

“Sen yap öğretmenim, bizden her türlü çakallık beklenir!”

22.02.2023, Çarşamba, Gülyalı Merkez İlkokulu, Ordu, 4/A Sınıfı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir