Kitaplık: Yeniçeri-Bir Kuşatmanın Hikayesi

Her ne kadar aşağıdaki satırlarda tekrar kendisinden bahsedeck olsam da, romanın yazarıyla ilgili birkaç kelâm etmek ederek başlamak istiyorum yine de.

Yaşar Metin Aksoy ile, daha önce okuduğum Sipahi: Bir Osmanlı Süvarisi romanıyla müşerref olmuştum. Anlatımını ve kullandığı basit ve anlaşılır dili sevmiştim ki hep söylerim, ben bu tarzı seviyorum. Yani, yazar okurken benim beynimi allak bullak etmeyecek, olayların ve karakterlerin anlaşılması çok zor olmayacak. Bir bilmece gibi olan öykü ve romanlar hiç bana göre değil.

Bu yönüyle Yaşar Metin Aksoy ve romanı Yeniçeri- Bir Kuşatmanın hikayesi beni yakaladı.

Gerçi, Sipahi romanına göre bir nebze okuması daha karışık bir roman Yeniçeri. Şöyle ki, romanın girişiyle birlikte kahramanlarla tanışmaya başlıyoruz bölüm bölüm. Aynı şekilde olaylar da öyle gelişiyor. Okurken anlıyorsunuz ki hepsi bir yerde toplanacak. Nitekim öyle de oluyor.

Bir de, bazen yazar anlatıcı olurken, bazı kahramanların kendi ağzından dinliyoruz olayları ve gelişmeleri. Çok rastlanan bir anlatım şekli değil.

İlginç bulduğum bir şeyden bahsetmek istiyorum bir de. Romanın önsözünde diyor ki yazar, “Biliyorum ki bu romanı okuyanların bir kısmı hemen bilgisayar başına geçecekve Moton Kalesi’nin bütün görüntülerine ulaşıp, yaşanan savaştan günümüze birtakım izler düşürmeye çalışacaklar.” Hakikaten yazarın dediği bibi, kandimi bilgisayar başında ve savaşı araştırıyorken buldum, yazar haklıydı.

Yazar Yaşar Metin Aksoy bir tıp adamı, bir doktor. Böyle birisinin Türk okçuluğu üzerine çalışmalar yapması ve beraberinde çok güzel tarihi romanlar yazması takdir edilesi bir durum.

Kitap 350 sayfa ve Kronik Kitap tarafından yayımlanmış.. 351 ve 352. sayfalarda kitabın içerisinde geçen ve günümüz okuyucuları için yabancı gelebilecek kelimeleri açıklayan bir Sözlük yer alıyor. Bu da okuyucunun, romanı okurken bir elinde telefon, sözcüklerin anlamını ararken olaylardan kopmasının önüne geçiyor. En azından bende öyle oldu.

Kitabın arka kapağından bir cümleyle yazımızı bağlayalım:

“Yeniçeri; ışık tuttuğu dönem ve ilginç karakterleriyle, tarihi romanlara ilgi duyan herkesi 16. yüzyılın renkli dünyasına götürüyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir