Kitaplık: Aşk Hikayesi-İskender Pala

Kitabın Künyesi

Kitabın Adı: Aşk Yüzünden

Yazar: İskender Pala

Tür: Roman

Sayfa Sayısı: 271

Yayınevi: Kapı Yayınları

Baskı Sayısı: 1. Baskı

Her şeyden önce yazar hakkında bir şeyler söylemek isterim. İskender Pala, en sevdiğim yazarların başında geliyor. Özellikle tarihi romanlarını çok seviyorum. Gerçi şu ana kadar sevmediğim tek bir kitabı oldu; A-71. O da yazarı değil, türü sevmediğimdendi.

İskender Pala’nın anlatımını çok seviyorum. Okuyucusunu hiç yormuyor, kafasını karıştırmıyor. Öyle güzel anlatıyor, öyle güzel kurguluyor ki, okurken rahat, konforlu hissediyordun. ediyorsun.

Romana gelirsek…

Ben aşkla ilgili olan şeyleri pek sevmem genelde. Buna filimler ve diziler de dahil. Aşk denen şey de belli bir yere kadar, sıkılırım belli bir yerden sonra. Bu roman, adından da anlaşılacağı üzere, aşkı anlatıyor. Aşk ama, öyle böyle değil; tutkulu demek bile az gelir.

1600’lü yıllar. Bir adam, Bahşı, sevdiği kadını, eşini, yani Kaknusi’asını arıyor o yılların İstanbul’unda. Bahşı bir Dülger ve aynı zamanda şehzadelerin “tomak” eğitmeni. Bu nedenle sarayla da içli dışlı ilerliyor olaylar. Sultan Ahmet’i de tanıyoruz onunla beraber ve Sultan Ahmet Camisi’nin yapılışına, açılışına da şahit oluyoruz.

Kaknusia’ya tutkuyla aşık olan bir tek Bahşı olmuyor elbette. Evrennik İshak da dahil oluyor bu aşk hikayesine. Ve Gunala… O da Bahşı’nın esiri ve tutkunu oluyor zamanla.

Kaknusia, kaderin cilvesi denilecek olaylar serisiyle Bahşı’dan ayrı düşünce yolu bir şekilde yeniçeri Everennik İshak’la kesişiyor ve böylece de tek taraflı bir aşk, bir tutku başlıyor. Zamanla Evrennik İshak Bahşı’yı, onun Kaknusia’yı aradığını ve onun kocası olduğunu öğreniyor. Onu Kaknusia’dan uzak yutmak için hem içinde hem de dışında büyük bir mücadele veriyor. Bu mücadele, Gunala’nın da Bahşi’yi Kaknusia’dan uzak tutma çabalarıyla birleşince, ortaya inanılması güç bir olaylar silsilesi çıkıyor.

Ve son hiç beklenilmedik bir şekilde geliyor. Gerçi kitabın arka kapağında bu sonla ilgili ipuçları verilmiş, ancak bunu en sona vardığınızda anlıyorsunuz. Ben şahsen arka kapağı okuyunca, kapaktaki olay başlarda gerçekleşece, sonra bunun üzerinden yürüyüp gidecek roman diye düşünmüştüm, ama tamamen yanlıdığımı kitabı bitirdikten sonra anladım.

Romanla ilgili ilk paragrafımda aşkla ilgili şeyleri pek sevmem demiştim, ama İskende Pala Aşk Hikayesi romanıyla bu önyargımı yerle bir etti. Neymiş o halde? Güzelce anlatılınca aşk da güzel oluyormuş.

Elbette aşkı yaşamak, ya da aşk için yaşamak başka bir şey!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir