Neden Daha Fazla İnsan Linux Kullanmıyor?

Kitlelerin neden işletim sistemi olarak Linux’u benimsemediğinin çok basit bir açıklaması olabilir ve bu aynı zamanda açık kaynak topluluğunun bundan hoşlanmayacağının açıklaması da olabilir.

Çok uzun bir süredir Linux kullanıyorum ve beni çok az kere başarısızlığa uğrattı diyebilirim. Sürenin uzunluğu göz önüne alındığında, bu oldukça etkileyici. Bu çok uzun sürede bir işletim sistemiyle çalışmayı başardığınızı ve birkaç kez küçük sorunlar yaşadığınızı ve neredeyse hatırlamaya bile değmeyecek kadar ciddi bir sorun yaşadığınızı hayal edin.

Neresinden bakarsan bak, bu bir başarıdır!

Ancak, ilk yıllar o kadar da kolay değildi. Muhtemelen bu yüzden işletim sistemine çok erkenden aşina oldum, zira üzerinde çalışmak zorundaydım.

Bugünün Linux’u kesinlikle dünün Linux’u değil. Şimdi, platformun kullanımı inanılmaz derecede kolay. Artık komut satırını kullanmaya gerek bile yok. Ayrıca kendi çekirdeğinizi derlemenize, bash betikleri yazmaya, sürücülerle boğuşmaya…

Gerek yok.

Velhasıl…

Her şey artık çok basit.

Bir fikir vermesi bakımından, yakın zamanda (hemen hemen her yerde) Linux’un oyun oynamak için macOS’u geride bıraktığı bildirildi. Bunu Linux’un masaüstü pazar payında %3’lük eşiğe ulaşmasıyla birleştirirseniz, durum ümit verici bile görünebilir.

Öyleyse ?…

İşte tam da bu noktada can alıcı soruyu soralım:

O halde, neden daha fazla insan Linux işletim sistemini kullanmıyor?

Linux neden masaüstünü gerçekten ele geçirmedi? Tüm bu yukarıda söylediklerimize bakarsak öyle olması gerekmez miydi? Ücretsizdir, son derece kararlıdır, güvenlidir, kullanımı kolay ve eğlencelidir…. Bunun da ötesinde, bugünlerde masaüstü kullanım durumlarının çoğu web tarayıcısına odaklanıyor. Bu tek başına uygulama eksikliğinin pek çok kişinin Linux kullanmasını engelleyen sorun olduğu fikrini çürütüyor.

Öyleyse sorun ne?

Bundan sonrası sadece bir teoridir ve açık kaynak topluluğu bundan hoşlanmayabilir. O halde açık kaynak dünyası, kulaklarınızı (veya gözlerinizi) teoriyi açıklayana kadar kapatın.

Sorun, Linux dünyasını temsil eden “Resmî” bir Linux sürümünün olmamasıdır!

Bunu açalım biraz.

Biri gelip Linux’a nereden veya hangi dağıtımdan başlaması gerektiğini sorduğunda, aralarından seçim yapabilecekleri bir yığın dağıtım listesi sıralamaya gerek var mı? Linux işletim sistemini çalışırken hiç görmemiş biri için bunaltıcı olmaz mı?

Şurası bir gerçek ki, her bir Linux kullanıcısının yeni kullanıcılar için hangi dağıtımın en uygun olduğu konusunda ayrı bir görüşü var ve ne yazık ki, bu görüş çeşitliliği yeni başlayacak olanlar hiç de yardımcı olmuyor.

Şunu düşünelim şimdi: “Resmî bir Linux dağıtımı”.

İlişkili: Dağıtım Nedir? Neden “Dağıtım” Diyoruz?

Resmî bir dağıtım olursa, neler daha kolay olabilir?

İlk olarak, yeni kullanıcılar için daha az kafa karışıklığı olur. Birisi Linux’u denemek isterse, Resmi Linux dağıtımıyla (veya adı her ne ise) başlar. Elbette Linux’un bu sürümü kullanıcı dostu olacak, kararlı olacak, LTS düzeyinde güncellemeler alacak ve (tahmin edebileceğiniz gibi) yeni kullanıcılara yönelik olacak.

İkincisi, yazılımlarını veya donanımlarını Linux’a taşımak isteyen şirketler, yüzlerce (hatta bir avuç) dağıtım arasında bocalamakla karşı karşıya kalmayıp, yalnızca tek bir Linux türüyle çalışmak kolaylığını yaşarlar. Bu da Linux için daha da fazla yazılım ve donanımın kullanıma sunulması anlamına gelebilir.

Diğer bir ek fayda, daha fazla işletmenin Linux’u işletim sistemi olarak kullanmaya istekli olması olacaktır.

Hepsi tamam, güzel de bu resmi dağıtım hangi tabanı kullanacak ve hangi dağtım olmalı?

İlişkili: Linux Dünyasını Şekillendiren Dört Büyük Dağıtım

İşler burada sarpa sarıyor işte. Bir Ubuntu kullanıcısına sorarsanız meselâ, resmi Linux dağıtımının Ubuntu olması gerektiğini söyleyecektir. Aynısı her dağıtım ve her kullanıcı için geçerlidir.

Bunu aşmak için, resmî Linux dağıtımı köklü bir dağıtımı; örneğin Debian’ı temel alabilir. Bundan başka, her dağıtımın en iyi özelliklerinden oluşan bir kolaj barındırabilir.

Bu yapıldığında, dağıtım, bu projenin başarısı çıkarı olan kullanıcılar, geliştiriciler ve şirketlerden (Intel ve AMD gibi) oluşan bir grup insan tarafından sürdürülecek ve kontrol edilecektir.

Bu resmi dağıtım, Linux’u tanıtmak ve erişimini genişletmek için kullanılabilir. Amaç kesinlikle dağıtımların ve Linux’un gelişiminin önüne geçmek olarak algılanmamalı. Bu sayede Linux, ta en başından beri sahip olmadığı bir kolaylıkla çok daha geniş kitlelere yayılabilir.

Evet, Linux’a erişim ve dağıtım seçimi yeni kullanıcılar için en başından beri hiç kolay olmadı ve hala da öyle. Bu kafa karışıklı, Linux’un özellikle Windows karşısında çok kolay kullanıcı kaybetmesine sebep oluyor. İnsanlar özellikle başlangıçtaki bu kafa karışıklığından sıkılarak rotalarını Linux’un aksi yönüne çeviriyorlar, çünkü böylesi daha kolay geliyor. Özellikle belli bir yaşalmış kullanıcılar için bu durum daha zorlayıcı olabiliyor.

İlişkili: Bir Linux Dağıtımı Nasıl Seçilir?

Ancak, böyle olmak zorunda değil.

Resmi bir dağıtımla, herkes yeni kullanıcıları nereye yönlendireceğini bilir ve şirketler Linux’u desteklemek için çok daha fazla sebep bulamuş olurlar.

Evet, bu, uygulanması hiç de kolay olmayacak bir fikir, hatta biraz ütopik, farkındayım ama iyi uygulanırsa işe yarayabilir ve iyi çalışabilir.

Eğer bu yazıyı sonuna kadar okuduysan, sen de bir Linux kullanıcısısın demektir. Peki, bir Linux kullanıcısı olarak ne düşünüyorsun? Açık kaynak işletim sisteminin çift haneli bir pazar payına ulaşmasına yardımcı olmanın yolu bu olabilir mi?

(Esinlenilmiştir)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir